Kurum içi girişimciler inisiyatif, yenilikçi fikirler ve öğrenme kavramlarını doğrudan gerçek iş fırsatlarına dönüştüren çalışanlardır. Genellikle çok fazla desteklenmese de, kurum içi girişimcilerin kullandığı grassroots öğrenim hareketi iş dünyasında büyük bir rekabet avantajı sağlamaktadır.
Tanınmış uluslararası bir konuşmacı ve iş yerinde öğrenime modern yaklaşımlar üzerinden bakan bir yazar olan Jane Hart, The Rise of the MWL Intrapreneur (Modern İş Yeri Öğrenimi Kurum içi girişimcisinin Yükselişi) adlı makalesinde geleneksel Öğrenme ve Gelişim ekiplerinin genel öğrenme içeriğini doğrusal bir formatta uygulamaya çalışarak aslında öğrenme sürecini tıkayan alışkanlıklarına dikkat çekiyor. Bu öğrenim metodundaki sorun, bireyleri kendileri veya başkaları için yapmaları öğretilen görevleri yerine getirdiklerinde desteklememesi. Ancak, kurum içi girişimciler bu çıkmazı değiştirebilir ve grassroots yöntemlerini kullanarak şirket büyümesini yönlendirebilir. Bu kurum içi girişimci destekli grassroots öğrenme hareketinin neden benimsenmesi gerektiğini gösteren 7 ana nedeni keşfedin ve bu hareketin devamlılığı için gerekli araçlar hakkında bilgi edinin.
Öğrenme yalnızca kişiye yapılan birşeyden ibaret değildir. İyi tasarlanmış bir içerik ile öğrenmeyi destekleyerek insanlara ilham vermek ve yardımcı olmak da öğrenim sürecinin bir unsurudur. Böylece her bir birey kendi tecrübelerini keşfedebilir, deneyimleyebilir, paylaşabilir, karşılaştırabilir ve tartışabilir. Ama öğrenme ancak bireysel motivasyon üzerinden tamamen gerçekleşebilir. Kurum içi girişimci hareketi, birebir öğrenim ile değişen performans ve davranış konuları hakkında sohbetler başlatarak bu bireysel motivasyonu yönlendirmeye yardımcı olur.
Çalışanlar, öğrenme, geliştirme ve stratejik planlama gibi iş aktivitelerine dahil olduklarında işin büyümesine katkıda bulunurlar. Marka Öğreniminin Büyüme Faktörleri gibi çalışmaların raporları iş büyümesinde çalışanların ilgi ve katılımının ne kadar kritik olduğunun altı çiziliyor. Bu büyümeyi sağlamak adına çalışanlara şirket büyümesine katkı sağlamaları için gereken materyal ve fırsatları sunmak sizin lehinize bir hareket olacaktır. Çalışanların işe ilgisini arttırmak, dahil olmalarını sağlamak ve büyüme fırsatlarını daha da arttıran işbirliği olan projeleri kullanın.
Çalışanlar hem müşteriler için hem de kendi çevrelerinde değerli birer marka bağlantı noktası görevi görürler. Bu nedenle, onlara kendilerini markanızın avukatı gibi hissettirecek gücü vermelisiniz. Grassroots öğrenme metodu bağlayıcıdır ve bağlanmış çalışanlar daha üretken, yenilikçi ve sadık olurlar. Çalışanlarınızın marka hakkında hikayeler anlatmasını sağlayın ve onlara blog yazıları, videolar veya başarı hikayeleri gibi içerik yaratma imkanları sunarak fikirlerini belirtmelerini sağlayın. Marka ile ilgili olumlu düşünceleri kolayca yaymak için şirketinizde öğrendikleri değerli tecrübeleri paylaşmalarına izin verin.
Bir öğrenme gelişimi tasarımcısı olarak, öğrencilerinizi dinlemek ve onlarla işbirliği içerisinde olmak önemlidir; öyle ki kendi ihtiyaçları açısından sizin düşündüğünüzden daha fazla bilgiye sahip olabilirler. Performans hedef hizalaması ve çağdaş öğrenme teknolojileri ile senkronizasyon önemli unsulardır ancak, aynı zamanda öğrenim projelerinizde öğrencileriniz ile işbirliği içerisinde olmayı da ihmal etmemelisiniz. Ardından, onlara kendi aralarında işbirliği sağlamaları için yardımcı olacak araçları sunun.
Liderlik ekipleri Baby Boomer Kuşağının (1946-1964 yılları arasında doğan kuşak) önümüzdeki yıllarda emekli olacağı gerçeği ile yüzleşecek. Bu demek oluyor ki, bu kuşağın sahip olduğu tüm tecrübe ve bilgi de onlarla birlikte gidecek ve bu da aradaki yetenek farkının daha da açılacağı anlamına geliyor. Ancak, bu yetenek farkı workshoplar ve rehberliklerin ötesinde bir hareketlenme ile kapatılabilir. Kullanımı kolay teknolojileri uygulamaya koymak baby boomer kuşağı bilgisinin daha hızlı yayılmasını sağlayabilir, böylece Baby Boomer Kuşağı artık olmasa da onların değerli görüşleri iş dünyasında kullanılmaya devam edebilir.
Öğrenme sürdürülebilirliği, devam eden ve etkilerini uzun vadede gösteren bir gelişim sürecidir. Farklı ihtiyaçlara cevap vermek ve öğrencileri bilgi dağarcıklarını genişletmeleri için teşvik etmek için uzman veya kullanıcı tarafından oluşturulan içeriği geleneksel öğrenme yöntemi ile bir araya getirerek öğrenmeyi sürdürülebilir hale getirebilirsiniz.
İş yerinizdeki grassroots öğrenme hareketi ister bire bir ister örgün öğrenim olsun, büyümeye devam edecektir. Bu nedenle, grassroots öğrenme hareketini durdurmaya çalışmaktansa, şirketinizin kurum içi girişimci kültürünü beslemek ve etkinliğini arttırmak için akıllı, işbirlikli ve açık teknolojilerin yardımı ile içerik üretimini ve paylaşımı kolaylaştırın.
Eğer bilgi paylaşımını destekleyen ve çalışanları bulunan modern teknolojiyi sürdürülebilir kurumsal eğitim ile benimsemek istiyorsanız, Enocta'ya başvurun. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya yalnızca ek bir yardıma ihtiyacınız varsa, ihtiyacınız olan yardımı danışmanlarımızdan alabilirsiniz.
CNBC tarafından Ekim 2021'de gerçekleştirilen bir ankette teknoloji sektöründeki yöneticilerin %57'si kalifiye çalışan bulmanın bir numaralı endişeleri olduğunu bildirmiş – bu endişe, tedarik zinciri sorunlarından ve siber güvenlik tehditlerinden daha üst sırada yer alıyor.
Çağ değişti. “Eskiden…” ile başlayan cümleleri dikkatli dinlediğimizde ne kadar yol aldığımızı görmemek neredeyse imkânsız. Çağ ile birlikte birçok sektör de değişti. Teknoloji, sanayi, otomotiv, telekomünikasyon ve daha nicesi… Tüm bu değişim ve dönüşümler, eğitim sisteminin değişmesine ve gelişmesine öncülük etti. Bir düşünün, 15 yıl öncesine kadar “mobil eğitim” kavramından bahsedebilir miydik? Elbette edemezdik fakat eğitim platformları hakkında konuşabilirdik. Çünkü mazisi çok daha eskiye dayanıyor. İşte tam da bu noktada, Türkiye’deki ilk e-öğrenme girişimi olan Enocta Platformu hayatına devam ediyor. Günümüzde sadece hayatta kalmak önem arz etmiyor, günün koşullarına uyum sağlamak en önemli konuların başında geliyor. Bu sebeple platform her gün gelişiyor ve çağa uygun olarak şekilleniyor. Kuşkusuz bu değişimleri tetikleyen en önemli unsurların başında ise gelişen teknoloji ve internet yer alıyor.
“Off yine mi eğitim atanmış hem de zorunlu mu?” Eğitim ve gelişim ile ilgilenen kişiler olarak kurumlarınızda bu cümleyi çalışma arkadaşlarınızdan ne kadar sıklıkla duyduğunuzu durup bir düşünün. Sonrasında şunu bir soralım; her eğitim atamasında mı yoksa sadece zorunlu eğitimlerde mi duyuyoruz? Cevabınız hepsi mi? O zaman süreçlerinizi gözden geçirmenizin ve birtakım şeyleri değiştirmenizin zamanı sizce de gelmedi mi?