Türkiye’de İSG kavramı iş hayatında hızla içselleştiriliyor. İş hayatımızda yeni bir kültür oluşuyor diyebiliriz. Bu kültürün en önemli yapı taşlarından bir tanesi de İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri... Hayatımızda çok da eski olmayan bu eğitimler bazen sadece bir zorunluluk gibi görülüyor ve ‘yasak savmak’ mantığı ile hareket ediliyor. Ancak İSG Eğitimleri iş yaşamında hem verimliliğin artmasında önemli bir rol oynuyor hem de sağlıklı ve güvenli bir iş hayatının yadsınamaz bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.
Med Akademi Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Teknik Koordinatörü Aziz Tuna Seyyar, bu konuyu bir örnekle açıklıyor:
“Bir çalışanınız kusursuz bir bilgisayar kullanıcısı, her türlü programı kullanmayı biliyor, masa başındaki işini kusursuz bir şekilde yerine getiriyor. Ancak çok iyi bilgisayar kullanmasına rağmen bilgisayarı ergonomik olarak kullanamıyor. Ekran başında nasıl oturması gerektiği, ne kadar süreyle ekrana bakması gerektiği konusunda bir fikri yok. Bu çalışanınız eğitim de almadığı için bir kaç yıl içinde ciddi bir meslek hastalığına yakalanabilir. Bu nedenle çalışanlara yaptıkları işin gerçekleri doğrultusunda hem kendilerini hem de işvereni koruyacak eğitimler verilmesi gereklidir”
Bu konuyla ilgili hepimizin aklına takılan sorular var. Örneğin bu eğitimler ne zaman ve hangi sıklıkta verilmelidir? Eğitimler mesai saatleri için de mi düzenlenmelidir? Eğitimleri kimler verir? Aziz Tuna Seyyar, İSG eğitimleri konusunda merak edilen bir çok soruyu yanıtladı. Cevapları aşağıda bulabilirsiniz.
İSG Eğitimleri işe ilk girildiğinde ve çalışan işine iş devam ettiği sürece verilir.
İşverenin Sorumlulukları
Çalışanın Sorumlulukları
İSG Eğitimlerinin içeriği sektörden sektöre değişir. Dolayısıyla iş yerine özgü bir eğitim planı yapılmalıdır. Örneğin perakende sektörü ile inşaat sektörünün eğitim içerikleri farklı olmalıdır. Tabii ki iş sağlığı ve güvenliği açısından örtüştükleri noktalar da vardır. Ancak işler farklı olduğu için işe özel eğitimler planlanmalıdır.
Eğitim sürelerinin bütün olarak değerlendirilmesi esas olmakla birlikte dört saat ve katları şeklinde işyerindeki vardiya ve benzeri iş programları da dikkate alınarak farklı zaman dilimlerinde de değerlendirilebilir.
Yapılabilir ancak iş kanununa göre fazla mesai hakkı doğacağı için işverenler bunu mesai saatleri içinde yapmayı tercih edeceklerdir.
Eğitimler aşağıda belirtilen kişi ve kurumlar tarafından verilir.
“Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereği bir takım eğitimler uzaktan eğitim biçiminde verilebilmektedir. Bununla birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği kültürü oluşturmak amacıyla hazırlanan bir çok e-eğitim de işverenlerin, işyerlerinde kurulu düzenlerini devam ettirmeleri açısından oldukça önem taşımaktadır.
Düzenlenen eğitimler belgelendirilir ve bu belgeler çalışanların özlük dosyalarında saklanır. Eğitim sonrası düzenlenecek belgede aşağıdaki bilgiler yer alır.
Türkiye’de yeni bir kültür oluşuyor. İş Sağlığı ve Güvenliği kültürü önümüzdeki döneme damgasını vuracak. Tüm bunların bilincinde olan Med Akademi ve Enocta, İSG Kampüs ile henüz yeni olgunlaşan İSG kültürüne katkı sağlamayı, doğru, inanılır, kullanılabilir bir platform yaratmayı ve yıllarca kullanılacak, güncellenen bir ‘İSG Belleği’ yaratmayı hedeflemektedirler
.Enocta ve MED Akademi, İSG konusunda öğrenmek istediklerinizi sorabileceğiniz, aynı zamanda e-öğrenme platformundan zengin e-eğitimler ve videolar ile eğitim alacağınız bir KAMPÜS hayata geçirdiler.
İSG KAMPÜS tüm İSG dünyasını bir araya getirmeyi hedeflemektedir.
CNBC tarafından Ekim 2021'de gerçekleştirilen bir ankette teknoloji sektöründeki yöneticilerin %57'si kalifiye çalışan bulmanın bir numaralı endişeleri olduğunu bildirmiş – bu endişe, tedarik zinciri sorunlarından ve siber güvenlik tehditlerinden daha üst sırada yer alıyor.
Çağ değişti. “Eskiden…” ile başlayan cümleleri dikkatli dinlediğimizde ne kadar yol aldığımızı görmemek neredeyse imkânsız. Çağ ile birlikte birçok sektör de değişti. Teknoloji, sanayi, otomotiv, telekomünikasyon ve daha nicesi… Tüm bu değişim ve dönüşümler, eğitim sisteminin değişmesine ve gelişmesine öncülük etti. Bir düşünün, 15 yıl öncesine kadar “mobil eğitim” kavramından bahsedebilir miydik? Elbette edemezdik fakat eğitim platformları hakkında konuşabilirdik. Çünkü mazisi çok daha eskiye dayanıyor. İşte tam da bu noktada, Türkiye’deki ilk e-öğrenme girişimi olan Enocta Platformu hayatına devam ediyor. Günümüzde sadece hayatta kalmak önem arz etmiyor, günün koşullarına uyum sağlamak en önemli konuların başında geliyor. Bu sebeple platform her gün gelişiyor ve çağa uygun olarak şekilleniyor. Kuşkusuz bu değişimleri tetikleyen en önemli unsurların başında ise gelişen teknoloji ve internet yer alıyor.
“Off yine mi eğitim atanmış hem de zorunlu mu?” Eğitim ve gelişim ile ilgilenen kişiler olarak kurumlarınızda bu cümleyi çalışma arkadaşlarınızdan ne kadar sıklıkla duyduğunuzu durup bir düşünün. Sonrasında şunu bir soralım; her eğitim atamasında mı yoksa sadece zorunlu eğitimlerde mi duyuyoruz? Cevabınız hepsi mi? O zaman süreçlerinizi gözden geçirmenizin ve birtakım şeyleri değiştirmenizin zamanı sizce de gelmedi mi?