Özellikle birkaç senedir mobil öğrenme hakkında bir şeyler duymakla kalmıyor, onu aktif bir şekilde araştırıyor ve nasıl uygulanabileceği konusunda çalışıyoruz. Bu yazımızda hem mobil öğrenme ile ilgili yapılan bir SWOT analizine, hem de mobil cihazların öğrenme amaçlı olarak nasıl kullanılabileceğine değineceğiz.
Mobil öğrenmenin gittikçe daha çok uygulamaya geçtiğini gözlemliyoruz. Bunu mümkün kılan bir takım faktörler var: daha iyi, daha hızlı ve daha ucuz akıllı telefonlar, tablet bilgisayarların piyasaya sürülmesi, mobil öğrenmenin yararlarına ve olası uygulamalarına dair bilinçlenme ve internet bağlantı hızlarının artmasını bu faktörler arasında sayabiliriz. Uygulama önerilerine geçmeden önce sizlerle Mobil Öğrenme için yapılan bir SWOT analizinin sonuçlarını paylaşmak isteriz.
Güçlü Yönleri
Zayıf Yönleri
Fırsatlar
Tehditler
Mobil öğrenmenin bugün karşı karşıya bulunduğu açık ve net, ciddi zayıflıklar ve tehditler varsa da onu zaman içerisinde ticari öğrenme stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline getirebilecek fırsatlar da bulunuyor.
SWOT analiz sonuçlarını da göz önünde bulundurduğumuzda, yetkin bir ara yüz tasarımı ile öğrenmeyi destekleyecek aşağıdaki çözümler ön plana çıkıyor:
1) Performans Desteği
Çalışanlarımıza işlerini yaptıkları sırada erişebilecekleri performans destek materyallerini ulaştırmak için mobil öğrenmeyi kullanabiliriz. Belli bir işlemi yapmak için hangi adımları takip etmeliyim? İade girişlerini hangi ekrandan yapmalıyım? gibi hızlı ve anında yanıt bekleyen soruların cevaplarını mobil öğrenme ile ulaştırabiliriz.
2) Eğitim Desteği
Belli bir sınıf içi ya da e-öğrenme deneyiminden sonra, öğrenmeyi pekiştirmek için mobil öğrenmeyi kullanabiliriz. Diyelim çalışanlarınıza bir ürün için satış eğitimi sundunuz. Haftalık olarak kullanıcılarınıza bu eğitimde öğrendikleri bazı konular ile ilgili hatırlatma veya mini vaka örnekleri gönderebilirsiniz. Örneğin, bir müşterinin “Ürününüz şahane ama çok pahalı” itirazına yönelik “fiyat” itirazı kapsamında verilebilecek yanıtları çalışanlarınızla pekiştirme amaçlı olarak mobil cihazlar üzerinden paylaşabilirsiniz.
3) Video Desteği
Mobil cihazların en güçlü oldukları alanlardan biri de videolar. İş süreçleri ile ilgili çalışan veya uzman videoları, bir işin ya da işlemin nasıl yapıldığını gösteren videolar, belli konularda - örneğin liderlik ya da geri bildirim verme - konu uzmanlarının düşüncelerini paylaştıkları videolar, mobil öğrenme ile çalışanlarınıza ulaştırabileceğiniz çok önemli materyaller olacaktır. Videolarda dikkat edilmesi gereken en temel iki konu kısa olmaları ve sıkıcı bir anlatım içermemeleridir.
4) Konum-Tabanlı Öğrenme
Mobil öğrenmenin getirdiği en önemli avantajlardan biri “istediğimiz yerde” erişmemiz. Bu özellik konum-tabanlı öğrenmeyi de destekliyor. Örneğin bir oryantasyon programında, yeni işe başlayan bir çalışanınıza sağlayacağınız “Şirketimizde ilk gün” uygulamasıyla, çalışan şirkette gezinirken o anda bulunduğu bölüm ile ilgili bilgi alabilir, tıpkı müze turlarında olduğu gibi. İlginç öğelerle desteklenebilecek, mümkünse görsel desteğiyle sunulabilecek bu gibi bir konum tabanlı öğrenme kullanıcılara zengin bir öğrenme deneyimi sunabilir.
Enocta olarak, mobil öğrenmenin sunduğu bu gibi fırsatları önemsiyor ve müşterilerimize ihtiyaçları paralelinde çözümler üretiyoruz. Tablet gibi bilgisayar ekranı deneyimini destekleyen cihazlar için e-öğrenme paketlerinin mobil sürümlerini geliştiriyoruz. Daha düşük ekran çözünürlüklerini destekleyen akıllı telefonlar için ise performans veya eğitim desteği olarak sunulabilecek alternatifler öneriyoruz. Tüm bunları mobil telefonlardan erişilebilir kılmanın yanı sıra, takip edilebilir bir yapıda sunmak konusunda da Mobil EEP (Mobil Enocta Eğitim Platformu) çözümümüzü geliştiriyoruz. Çalışanların kendi eğitimlerini takip edebildikleri ve kendilerine atanan mobil eğitimleri alabildikleri mevcut Mobil EEP ara yüzümüze yakında eklenecek Sosyal EEP özellikleri ile, çalışanların istedikleri yerden keyifli bir sosyal öğrenme deneyimini desteklemeyi de hedefliyoruz.
CNBC tarafından Ekim 2021'de gerçekleştirilen bir ankette teknoloji sektöründeki yöneticilerin %57'si kalifiye çalışan bulmanın bir numaralı endişeleri olduğunu bildirmiş – bu endişe, tedarik zinciri sorunlarından ve siber güvenlik tehditlerinden daha üst sırada yer alıyor.
Çağ değişti. “Eskiden…” ile başlayan cümleleri dikkatli dinlediğimizde ne kadar yol aldığımızı görmemek neredeyse imkânsız. Çağ ile birlikte birçok sektör de değişti. Teknoloji, sanayi, otomotiv, telekomünikasyon ve daha nicesi… Tüm bu değişim ve dönüşümler, eğitim sisteminin değişmesine ve gelişmesine öncülük etti. Bir düşünün, 15 yıl öncesine kadar “mobil eğitim” kavramından bahsedebilir miydik? Elbette edemezdik fakat eğitim platformları hakkında konuşabilirdik. Çünkü mazisi çok daha eskiye dayanıyor. İşte tam da bu noktada, Türkiye’deki ilk e-öğrenme girişimi olan Enocta Platformu hayatına devam ediyor. Günümüzde sadece hayatta kalmak önem arz etmiyor, günün koşullarına uyum sağlamak en önemli konuların başında geliyor. Bu sebeple platform her gün gelişiyor ve çağa uygun olarak şekilleniyor. Kuşkusuz bu değişimleri tetikleyen en önemli unsurların başında ise gelişen teknoloji ve internet yer alıyor.
“Off yine mi eğitim atanmış hem de zorunlu mu?” Eğitim ve gelişim ile ilgilenen kişiler olarak kurumlarınızda bu cümleyi çalışma arkadaşlarınızdan ne kadar sıklıkla duyduğunuzu durup bir düşünün. Sonrasında şunu bir soralım; her eğitim atamasında mı yoksa sadece zorunlu eğitimlerde mi duyuyoruz? Cevabınız hepsi mi? O zaman süreçlerinizi gözden geçirmenizin ve birtakım şeyleri değiştirmenizin zamanı sizce de gelmedi mi?