Kurumsal
Gezegenimizin sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek için herkesin çevrecilik bilincini kavraması ve çevreye daha duyarlı olmaya çalışması son derece önemlidir. Çevre bilinci, toplumların ve her bir bireyin çevreyle dengeli ilişkiler kurabilmesi adına sahip olması gerektiği davranış, duygu ve düşünce şekli olarak tanımlanabilir. Günümüzde ise çevre sorunlarının artmasıyla birlikte toplumlarda bu bilinç daha da yaygınlaşmaya başlamıştır. Yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler, nüfusun artması, sanayileşme ve kentleşme gibi etkenler çevre sorunlarının olumsuz etkilerini günden güne derinlemesine hissettirmiştir. Hiçbir ayrım yapmaksızın tüm dünyanın iş birliği içinde çevre bilincine yönelmesi gerekliliği de önem kazanmıştır. Bu, tabii ki çeşitli kurum ve kuruluşlar için de geçerlidir. Örneğin; bugün çeşitli kurum ve kuruluşların genç çalışanları cezbetmesinin önemli bir yolu, sürdürülebilir iş uygulamalarını benimsemeleridir. Bu yolda Enocta tarafından hazırlanmış olan "Sürdürülebilir Bir Dünya için Bireysel Farkındalık Eğitimi" sizler için ideal bir eğitim seçeneği olabilir.
Öyle ki bazı araştırmalar, bin yıllık kuşağın yüzde 76'sının iklim değişiklikleri ve dünyanın geleceği hakkında oldukça endişeli olduğunu ortaya koyuyor. Böyle olumsuz etkilere karşı korunmak adına ortak çaba gösteren işletmeler, yalnızca çalışanların değil, her yaştan müşteriyi de kendisine çekiyor.
Şirketinizin, sektörde çevre bilinci konusunu önemseyen bir işletme olarak yer almasını istiyorsanız sizler de koruma kültürü oluşturmayı deneyebilirsiniz. Herkesi bu değişikliklere dahil edecek özel projeler geliştirin. Böylelikle tüm çalışanlarınızın çevresel sorumluluğa verdiğiniz önceliğin farkına varması daha kolay olur.
Çevre bilinci, sosyo-ekonomik faaliyetlerimizin çevreyi nasıl etkilediğini fark etmemizi, bu farkındalığın beraberinde ise çevremizde ortaya çıkan olumsuz etkileri gidermek için alınabilecek önlemlerin, atılabilecek olası adımların neler olduğunu anlamamızı ifade eden bir kavramdır. Ayrıca çevreyi antropojenik problemlerden korumak için harekete geçme konusunda iş birliğini teşvik eden ‘çevrecilik’ ideolojisiyle de yakından ilgilidir.
Çevre bilinci, kritik öneme sahiptir ve ele alınması gereken temel konuların başında gelir. Çevreye daha duyarlı olmanın ilk adımlarından biri, enerji kullanımınızı azaltmaktır. Güneş, rüzgâr ve su gibi yenilenebilir kaynakların kullanımını teşvik ederek daha sürdürülebilir bir dünyaya öncülük edebilirsiniz. Çevre bilinci kampanyaları bu kapsamda insanları çevreyi korumak adına harekete geçmeye motive etmek için tasarlanmıştır.
Bir işletme sahibiyseniz ve çevre bilinci konusunu önemsiyorsanız sürdürülebilir bir iş uygulamasının nasıl oluşturulacağını ve devamlılığını öğrenmek, uzun vadede size büyük artılar sağlayabilir. Sürdürülebilir bir strateji oluşturarak işe başlayın. Kârlılığınızı artırırken uzun vadeli hedeflerinize ulaşmak için sürdürülebilir bir iş stratejisi geliştirmenin pek çok farklı yolu vardır.
Kendi sürdürülebilir iş çözümünüzü geliştirmek, başarılı ve çevre dostu bir şirket yaratmanın ilk adımıdır. Müşterilerini önemseyen sürdürülebilir işletmeler, onları memnun etmede ve ihtiyaçlarını karşılamada geleneksel bir plan izleyen şirketlerden daha başarılıdır.
Şirketinizin çevreyi önemseyen bir işletme olarak kurulmasına yardımcı olabileceğini düşündüğümüz 10 adımı sizler için derledik.
Tüketimi azaltma yönünde adım atmak çevre üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Örneğin; etkinliklerde dağıtılan ücretsiz ürünler, indirimli ürünler, en yeni çocuk oyuncakları ya da hayatınızı kolaylaştırmayı vadeden en yeni aletlerin ne derece gerekli olduğunu sorgulamak gerekiyor. Bu tip ürünler çoğu kez ya çöpe gidiyor ya da herhangi bir dolabın arkasında unutuluyor. Bir dahaki sefere gerçekten ihtiyacınız olmayan bir ürünü satın almak veya kabul etmek durumunda kaldığınızda bu ürünün hayatınıza gerçekten katkı sağlayıp sağlamayacağını düşünün. Eğer sağlamıyorsa, sadece "Hayır, teşekkürler!" deyin.
Hayatınıza gereksiz eşyaların girmesine izin vermemek, boş yere harcama yapmanızı engeller ve evinizdeki dağınıklığı azaltır.
Her gün kaç kişinin tek kullanımlık bardaklar veya şişeler, plastik pipetler, alışveriş poşetleri, kaplar ya da mutfak aletleri kullandığını bir düşünün. Tüm bu tek kullanımlık plastiklerin bir şekilde bir yere gitmesi gerekiyor. Bunların her birinin toprağımız, okyanuslarımız ve deniz yaşamımız üzerinde yıkıcı bir etkisi var. Bu durumu önlemek için yeniden kullanılabilir eşyalar tercih edin ve bunları mümkün olduğunca sık kullanmaya kendinize söz verin. Bu sayede sokaklarda daha az çöp birikecek ve siz de bizzat çevrenin korunmasına büyük ölçüde yardımcı olmuş olacaksınız.
İşe yaramaz veya istenmeyen eşyalarınıza, onları geri dönüştürerek bir şans verin. Diğer bir deyişle çöpü hazineye dönüştürmeyi deneyin. Sanat eseri, oyuncak ve mücevher gibi yeni şeyler yaratmak hem tatmin edicidir hem de çevreyi korumanın en iyi yollarından biridir. Bu, eşyaları çöp olmaktan kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda üretmek için çok fazla kaynak gerektiren yeni şeyler satın alma zorunluluğunu da ortadan kaldırır. Örneğin; çocuklar yepyeni bir şey yapmayı severler, bu yüzden mağazalara gitmek yerine önce geri dönüşüm kutusunu kontrol edin ve hayal güçlerinin devreye girmesine izin verin!
Konu alışveriş olduğunda ürünlerin yalnızca size ulaşmak için izlediği yolu düşünmek bile çok önemlidir. Paketlemeden teslimata kadar giden yolda nakliye süreci düşünüldüğü zaman yakıt detayının çevreye gerçekten büyük zarar verdiği kaçınılmazdır. Bunun yerine taze, paketlenmemiş ve doğal ürünler için yerel çiftçi pazarınıza bakın. Böylelikle satın alma gücünüzü iyilik için kullanmış olursunuz.
Evinizin çevresinde enerji tasarrufu yapmak için bazı hızlı yolları deneyebilirsiniz. Örneğin; ampullerinizi enerji açısından daha verimli olan CFL veya LED'lerle değiştirin. Kullanılmadıkları zaman elektrik gücünü devre dışı bırakan akıllı anahtarlı uzatma kabloları kullanın veya güç kablolarını duvardan çıkarın. Programlanabilir akıllı termostatlar kullanın. Isıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) sisteminizin düzenli bakımını yapın. Yeni bir cihaz alma zamanı geldiğinde Energy Star sertifikalı bir model seçin. Kapı ve pencerelerin etrafından içeriye giren hava sızıntılarını kapatın. Evinizin, yaşadığınız yer için önerilen ısı direnci seviyesine (“R-değeri”) uygun şekilde yalıtıldığından emin olun. Kışın sıcak havayı, yazın ise soğuk havayı sirküle etmek için tavan vantilatörleri kullanın.
Ofisinize bir göz atarsanız muhtemelen her masada bir içecek görürsünüz. Günümüzün genç çalışanlarının çoğu için su, tercih edilen temel içecektir ancak plastik su şişelerinin çöpe gitmeleri ve doğada çözünmeleri yüzlerce yıl alıyor. Buna bir çözüm olarak geri dönüşüm kutuları sunmak iyi bir fikir olabilir. Çevreyi korumanın üç kuralı sırasıyla azaltmak, yeniden kullanmak ve geri dönüştürmektir. İşe alımlarda her yeni çalışanınıza yeniden kullanılabilir bir bardak verin. Çalışanların gün boyunca kendi bardaklarına temiz içme suyu doldurmalarını sağlayan bir arıtma sistemi edinebilirsiniz.
İşletmeler son yıllarda kâğıt kullanımını azaltmak ya da yok etmek adına büyük adımlar attı. Ancak çoğu kurumun önünde kat etmesi gereken uzun bir süreç var. Çalışanlarınızı geleneksel faks makinelerinden uzaklaştırıp dijital ortama yönlendirin ve e-posta üzerinden işlemler yapmaya teşvik edin.
Binanızdaki tüm ampulleri LED ampullerle değiştirerek elektrik faturalarınızı önemli ölçüde ekonomik hâle getirebilir ve çevreyi koruyarak enerji tasarrufu yapabilirsiniz.
Günümüzde bazı işletmeler ofislerindeki alanlarında bitkilere yer verir. İç mekân bitkileri hem estetiği önemli ölçüde artırırken hem de hava kalitesini iyileştirmiş olur. Barış zambakları, kauçuk bitkiler ve sarmaşık benzeri bitkiler bu alanları güzelleştirmenize yardımcı olabilecek ideal seçeneklerdir.
Ortak çalışma ve toplantı gibi alanlarınızın bulunduğu bölgelere geri dönüşüm kutuları yerleştirmek, hem çalışanlarınıza hem de ziyaretçilerinize çevresel sorumluluğu ciddiye aldığınız mesajını verir. Onları da çevre bilinci edinmeye teşvik eder.
Teknolojideki yenilikler ve değişen iş ortamları, proje yöneticilerinin rollerini ve hedeflerini dönüştürüyor. Bu dönüşümle birlikte Project Management Institue (PMI), Project Management Professional (PMP) sertifika sınavının içeriğini bu yılın başında değiştirdi.
Öğrenme şeklimizin kişiliğimize, beynimizin çalışma şekline, bulunduğumuz ortama ve kültüre bağlı olduğunu biliyor muydunuz?
Kişisel liderlik, yaşamın her alanında bireysel olarak bir üst noktaya çıkmamızı sağlayan en önemli yeteneklerden. Bu yeteneğin içinde bulunduğumuz dönemde aldığı kritik hal, hayatımızın direksiyonuna nasıl geçeriz gibi birçok soruya yanıt bulduğumuz webinarımızda, Kemal İslamoğlu bizlerle buluştu.
