Dijital dönüşüm sürecinde eğitimin oldukça kritik bir yeri var. Çalışanların dijital dönüşüm süreci ile ilgili kavramlara ve sürece önceden hakim olması, organizasyonda sürekli öğrenme kültürünün oluşması ve geleceğe adapte olunabilmesi için, kurum içi eğitim programlarını önceden planlamak oldukça önemli. Bu süreç, sürecin başarılı mı başarısız mı geçeceğini bile belirleyebiliyor.
Bununla beraber, kurumların dijitalleşen dünyaya adapte olabilmesi için eğitim süreçlerinde de dijitalleşmeleri, hem çalışanlarına güncel eğitimler sunmaları, hem de öğrenme deneyimlerini iyileştirmeleri gerekiyor. Geleceğin organizasyonunun inşasında uygulanacak bu iyileştirmeler, organizasyonun ileriye gitmesini sağlıyor.
Eğitimde dijital dönüşüm, kurumlardaki eğitim ve gelişim süreçlerinin dijital araçlar üzerinden yönetilmesi/raporlanması ve öğrenme deneyiminin dijital araçların da entegre edilerek iyileştirilmesi. Her ne kadar eğitimde dijital dönüşüm, eğitimlerin e-Öğrenme ile desteklenmesi ve dijital araçların kullanılması şeklinde yorumlansa da, sadece bundan ibaret bir konu değil. Bu dönüşüm için, belirli bazı stratejik adımların izlenmesi gerekiyor.
Dijital dönüşüm için, eğitimde dört temel alanda yapısal değişikliklerin yapılması gerekiyor. Bu değişiklikler;
Dört temel alanda yapılan değişiklikler ile birlikte, eğitimde dijital dönüşüm tamamlanacak, öğrenme deneyimi iyileşecek ve eğitim süreçlerinde harcanan operasyonel efor minimize edilecek.
Atılacak ilk adım, eğitim çalışmalarının dijital araçlar ile yönetilmeye başlanması. Geçmişi 1991’e dayanan eğitim yönetim teknolojisi olan öğrenme yönetim sistemleri, kurumların çevrimiçi ve çevrimdışı (sınıf içi) tüm eğitimlerini planlayabilecekleri, atayabilecekleri, kişilerin eğitim performanslarını ölçebilecekleri ve yetkinlik analizi yapabilecekleri bir altyapı sunuyor.
Peki bu ürün neden ilk aksiyonumuz olarak yer alıyor? Herhangi bir ekleme yapmadan ve yeni teknolojilerin kurulumlarını iç süreçlerimizde gerçekleştirmeden önce, altyapıyı kurmamız ve tüm stratejimizi bu altyapıya göre kurgulamamız gerekiyor.
Bu yüzden, ilk olarak öğrenme yönetim sistemi kurulumu yapıyoruz, ve bu yüzden seçeceğimiz öğrenme yönetim sisteminin özellikleri oldukça kritik. Gelecek stratejimizi de göz önünde bulundurarak dikkat etmemiz gereken özellikler aşağıdaki şekilde;
Bu özelliklerin detaylarını ve seçerken gözetmeniz gereken adımlar ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Öğrenme Yönetim Sistemi Seçerken Hangi Kriterlere Dikkat Etmelisiniz? yazımıza göz atabilirsiniz. Öğrenme yönetim sisteminizi seçerken yukarıda belirttiğimiz özelliklere dikkat etmeli, kendinize en uygun ürünü seçmeli ve kullanmalısınız.
Sınıf içi eğitimler, hemen hemen her şirketin öğrenme yolculuğunda bulunan önemli bir öğrenme kanalı. Ancak hepimizin bildiği üzere, her ne kadar sınıf içi eğitimlerin güçlü yanları varsa, zayıf yanları da bulunuyor. Bu zayıf yanları ise, e-Öğrenme materyalleri kendi güçlü yanları ile kapatıyor, bu sayede organizasyonun öğrenme sürecini hızlandırıyor ve güçlendiriyor; çalışanların eğitimler hakkında daha motive olmasını sağlıyor.
E-Öğrenme materyalleri, sınıf içi eğitimler ile birlikte kullanıldığı zaman, hem derin eğitim programları, karma öğrenme şeklinde kişilere daha etkin şekilde aktarılabiliyor, hem de kişiler tarafından talep edilen içerikler kolay bir şekilde dijital ortamdan sunularak, öğrenme sürecinin hızlı şekilde sürdürülebilmesini sağlıyor.
Sınıf içi eğitimleri alan kişilerin eğer etkileşimli değil ise eğitimlere olan dikkatlerini kaybetmeleri, sınıf içi eğitim almış herkesin farkında olduğu bir durum. Bu yüzden sınıf içi eğitimlerde grup ve vaka çalışmaları gibi farklı etkileşim yöntemleri uygulanıyor, öğrenme oranı ve kişilerin dikkat süreleri yükseliyor Dijital araçların da eğitim süreçlerine dahil edilmesi, eğitimlerin öğrenilme oranlarını ve bilgilerin pekiştirme oranını artırıyor, öğrenme sürecini daha eğlenceli hale getiriyor.
Peki ne gibi yöntemler uygulanıyor? Dijital eğitimler sınıf içi eğitimlerden önce paylaşılarak, sınıf içi eğitimlere ön hazırlık yapılabiliyor. Eğitim sonrası planlanmış pekiştirme çalışmaları ile birlikte eğitimde edinilen bilgilerin hatırlama oranı artırılabiliyor. Bu sayede de kişilerin yetkinlik analizleri ortaya çıkıyor ve üzerine yeni eğitimler planlanabiliyor.
Tüm bunlarla beraber, alınan eğitimler ile birlikte dijital sosyal öğrenme platformlarının da aktif olarak yürürlükte olması, kişilerin eğitim sonrasında etkileşime geçmelerine, birbirlerine yardımcı olmalarına ve eksik noktaya sahip olmamalarına yardımcı oluyor.
Harmanlanmış öğrenmenin faydalarını sizin için Enocta Blog'da listeledik. Hemen göz atın.
Öğrenme tek kanaldan gerçekleşen bir aktivite değil, bir yolculuk. Araç ile ofise geçen bir araba yolculuğu ile başlayan sabah, gün içinde bilgisayar başında çalışarak, öğleden sonra bir toplantıya doğru giderek, akşam ise eve döndükten sonra dinlenerek devam edebiliyor. Bu örnekteki süreçleri üç aşamada özetleyebiliyoruz; yolculuk, çalışma ve kişisel zaman.
Teknolojinin hayatımıza girmesi ile birlikte farklı öğrenme teknolojileri hayatımızdaki farklı alanlarda bizimle beraber yer almaya başladı. Örneğin, yolculuk sırasında mobil içerikler ile kendimizi geliştirebiliyor, çalışırken mikro öğrenme ile sorularımıza yanıtlar bulabiliyor, kişisel zamanımızda ise daha derin öğrenme içerikleri ile kendimizi geliştirebiliyoruz.
İşte bu yüzden, farklı araçların ve öğrenme kanallarının da öğrenme yolculuğuna entegre edilmesi gerekiyor. Her ne kadar önceki iki adımda belirli kanallardan bahsettiysek de, bu adımların daha stratejik atılması gerekiyor. Bu yüzden, organizasyondaki çalışanların günlük çalışma rutinleri üzerine bir çalışma yaparak ve eğitim ihtiyaç analizindeki çıktılar doğrultusunda içerik planlaması yaparak, farklı araçlar öğrenme yolculuğuna entegre edilmeli, bu sayede sürekli öğrenme sağlanmalı.
Eğitimde dijital dönüşüm, dijital dönüşüm sürecindeki en önemli adımlardan bir tanesi. Kurumlarda geçilmesi zor olan bu süreçte, kurumun geleceğinin anahtarı, kurumun eğitim stratejisinde, ve dolayısıyla eğitim profesyonellerinde. Dijital dönüşüm ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için Dijital Dönüşüm Nedir yazımıza, eğitimin neden önemli olduğunu görmek için Dijital Dönüşümde Eğitimin Önemi yazımıza, eğitimde dijital dönüşümün tüm faydalarına göz atmak için Kurumsal Eğitimlerde Dijital Dönüşümün Faydaları yazımıza göz atabilirsiniz.
Enocta olarak, kurumların uçtan uca bir öğrenme deneyimi tasarlamalarına yardımcı oluyor, onlara bu süreçte ihtiyaçları olan tüm teknolojileri ve eğitim materyallerini sunuyoruz. Kurumsal eğitimlerinizde dijitalleşmek isterseniz bizimle iletişime geçerek ücretsiz destek alabilir, dilerseniz Enocta’nın öğrenme yönetim sistemi ürünü EEP’ye, EEP ile sunduğumuz öğrenme deneyimini zenginleştiren teknoloji ortaklarımıza ya da eğitim içeriklerimizin listesinin bulunduğu Enocta Gelişim Kataloğu’na göz atabilirsiniz.
CNBC tarafından Ekim 2021'de gerçekleştirilen bir ankette teknoloji sektöründeki yöneticilerin %57'si kalifiye çalışan bulmanın bir numaralı endişeleri olduğunu bildirmiş – bu endişe, tedarik zinciri sorunlarından ve siber güvenlik tehditlerinden daha üst sırada yer alıyor.
Çağ değişti. “Eskiden…” ile başlayan cümleleri dikkatli dinlediğimizde ne kadar yol aldığımızı görmemek neredeyse imkânsız. Çağ ile birlikte birçok sektör de değişti. Teknoloji, sanayi, otomotiv, telekomünikasyon ve daha nicesi… Tüm bu değişim ve dönüşümler, eğitim sisteminin değişmesine ve gelişmesine öncülük etti. Bir düşünün, 15 yıl öncesine kadar “mobil eğitim” kavramından bahsedebilir miydik? Elbette edemezdik fakat eğitim platformları hakkında konuşabilirdik. Çünkü mazisi çok daha eskiye dayanıyor. İşte tam da bu noktada, Türkiye’deki ilk e-öğrenme girişimi olan Enocta Platformu hayatına devam ediyor. Günümüzde sadece hayatta kalmak önem arz etmiyor, günün koşullarına uyum sağlamak en önemli konuların başında geliyor. Bu sebeple platform her gün gelişiyor ve çağa uygun olarak şekilleniyor. Kuşkusuz bu değişimleri tetikleyen en önemli unsurların başında ise gelişen teknoloji ve internet yer alıyor.
“Off yine mi eğitim atanmış hem de zorunlu mu?” Eğitim ve gelişim ile ilgilenen kişiler olarak kurumlarınızda bu cümleyi çalışma arkadaşlarınızdan ne kadar sıklıkla duyduğunuzu durup bir düşünün. Sonrasında şunu bir soralım; her eğitim atamasında mı yoksa sadece zorunlu eğitimlerde mi duyuyoruz? Cevabınız hepsi mi? O zaman süreçlerinizi gözden geçirmenizin ve birtakım şeyleri değiştirmenizin zamanı sizce de gelmedi mi?